Adenomlar: Nedirler ve nasıl evrimleşebilirler?

Avrupa sağlık hizmetleri bağlamında adenomlar ve bunların yönetimi üzerine derinlemesine bir analiz

Adenomlar nelerdir?

Adenomlar, bez hücrelerinde oluşan kanserli olmayan küçük büyümelerdir.. Bu iyi huylu tümörler kolon, tiroid, hipofiz bezi ve adrenal bezler gibi vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkabilir. Kanserli olmasa da birçok adenom dikkatli izleme ve bazen tedavi gerektirir. Bu bunların kötü huylu veya kanserli büyümelere dönüşmesini önler. En sık görülen adenom kolonda bulunan tübüler adenomdur. Villöz ve tubulovillöz adenomların kansere dönüşme riski daha yüksektir.

Adenomların belirtileri ve nedenleri

Adenomlar büyüdükleri yere bağlı olarak farklı semptomlara neden olabilir. Örneğin adrenal bez adenomları aşırı kortizol nedeniyle Cushing sendromuna veya aşırı androjen üretimi nedeniyle hiperandrojenizm nedeniyle ortaya çıkabilir. Adenom gelişiminin kesin nedenleri genellikle bilinmemektedir. Ancak risk faktörleri arasında ileri yaş, genetik ve bazı kalıtsal durumlar yer alır. Genetik mutasyonlar ve ailesel adenomatöz polipozis gibi hastalıklar adenom riskini artırır.

Adenomların tanı ve tedavisi

Doktorlar adenomları fizik muayene, tıbbi öykü ve görüntüleme testleri yoluyla teşhis eder CT taramaları veya MRI gibi. Bazen biyopsi adenomun tipini doğrular. Tedavi adenomun fonksiyonuna ve boyutuna bağlıdır. İşlevsiz ve küçük adenomlar yalnızca zamanla izleme gerektirebilir. Ancak işleyen veya büyük adenomların sıklıkla cerrahi olarak çıkarılması gerekir.

Adenomların yönetimi: Avrupa klinik uygulamaları

Avrupa'da, doktorlar adenom tedavisi için ayrıntılı yönergeleri takip ediyorözellikle hipofiz adenomları. Bu yönergeler, steroid ilaçların kullanımını ve ameliyat sonrası kortizol düzeylerinin izlenmesini içerir. Ancak farklı tıp merkezlerinin farklı yaklaşımları vardır. Örneğin merkezlerin %25'inde prolaktinoma (çok fazla prolaktin üreten adenom) için ilk seçenek ameliyattır. Merkezlerin %20'si büyüme hormonu salgılayan adenomların başlangıç ​​tedavisi olarak farmakolojik tedaviyi tercih etmektedir. Cushing hastalığının (aşırı kortizolden kaynaklanan bir durum) tanısı için çoğu merkez dinamik MRI'ya güvenmektedir. Ancak petrosal sinüs kan örneklemesi ve 7T MR gibi teknikler daha az kullanılmaktadır.

kaynaklar

Bunları da beğenebilirsin